3 Nisan 2014 Perşembe

Başbuğ: ‘Artık yeter deyin’


Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, “Artık başta Balyoz süreci olmak üzere diğer casusluk davaları da dahil olmak üzere cezaevlerinde tutsak bulunanların bu tutsaklığına artık son noktalarına geldiğimiz kanaatindeyim. Dolayısıyla aziz milletimden şunu istiyorum; ‘Artık yeter deyin.’ Geldiğimiz nokta budur” dedi.



Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ile birlikte Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan MHP Milletvekili Engin Alan’ı ziyaret etti. Ziyaret sonrası gündeme dair açıklamalarda bulunan Başbuğ şunları söyledi:

“Engin Alan her zaman olduğu gibi kendi tabiriyle bomba gibi. Biz de kendisini bomba gibi gördük. Engin Alan kimdir diye sorarsanız, ben şöyle tanımlıyorum kendisini; Engin Alan 11 yaşında Türk ordusunun şerefli üniformasını giyen ve bu üniformayı 40 yıl şerefiyle ve onuruyla tamamlayan, ülkesine, milletine, silahlı kuvvetlere değerli hizmetlerde bulunan, emekli olduktan sonra MHP’den milletvekili seçimlerinde aday gösterilen, YSK tarafından seçime girmesinde hukuken hiçbir engel görülmeyen, seçime giren ve Türk halkının oylarıyla milletvekili seçilen ama bugün Meclis’te bulunmayan tek milletvekili. Bunu kabul etmemiz, benimsememiz mümkün değil. Engin Alan gerçekten geçmişteki TSK’daki hizmetleri ile sivrilen, değerli bir noktaya gelen ve cezaevine girdikten sonra da duruşu ve tavrıyla adeta abideleşen arkadaşlarımızdan bir tanesidir. Dolayısıyla bugün Engin Alan’da bu yaşanılan hukuk cinayetleri süresinde adeta simge olmuş arkadaşlarımızdan birisi. Elbette aynı Engin Alan için saydığımız nitelikler bugün TSK personeli olan arkadaşlarım da aynı niteliklere sahip. Ancak Engin Alan gerçekten bu sürecin kahramanlarından ve simgeleşen kişilerinden bir tanesi. Sonuç olarak bugün Engin Alan’ın ve diğer bütün silah arkadaşlarımızın cezaevlerinde tutsak oluşu sadece onlara yönelik yapılan bir saldırı değildir. Bu her şeyden önce TSK’ya ve bunun yanında altını çiziyorum, Türk milletinin iradesine yapılan bir saldırıdır. Türk milletinin iradesi seçimle arkadaşımızı milletvekili olarak meclise gönderiyor, ancak bugün kaldırılan ama kararları halen tartışılan mahkemelerin kararlarıyla bu arkadaşımız milletvekilliği görevini yerine getiremiyor. Burada meclisin de kanaatimce önemli sorumluluğu var.”



“Artık başta Balyoz süreci olmak üzere diğer casusluk davaları da dahil olmak üzere cezaevlerinde tutsak bulunanların bu tutsaklığına artık son noktalarına geldiğimiz kanaatindeyim. Dolayısıyla aziz milletimden şunu istiyorum; ‘Artık yeter deyin.’ Geldiğimiz nokta budur” diyen Başbuğ, şunları söyledi:



“Bugün İstanbul’dan Ankara’ya gelirken özellikle karayoluyla geldim. Gelirken çok sayıda telefon aldım. Telefonların nedeni de; biliyorsunuz kaldırılan tarih olan bir mahkemenin 8 ay sonra açıkladığı gerekçeli karar var. Basın medya mensuplarından çeşitli kesimler beni arayarak veya bana ulaşmak isteyerek bu gerekçeli karar hakkında ne düşündüğümü sormak istediklerini ifade ettiler.

Ben özel yetkili savcıların hazırladığı iddianameyi ciddiye almadım. Özel yetkili mahkemelerin 5 Ağustos 2013 günü vermiş olduğu kararı ciddiye almadım. Savunmada yapmadım. Şimdi bana bu soruyu sormayın. Hele Hele bugün Türkiye’de bu özel yetkili mahkemelerde süregelen davaların kumpas olduğu ve bu kumpası yapanların seçilmiş polisler, savcılar, yargıçlar olduğu söylenildiği bir ortamda bana lütfen kalkıp bu gerekçeli karar hakkında ne düşündüğümü sormayın. Ciddiye almıyorum. Size tavsiyem zamanınızı fazla bununla harcamayın. Efendim bu mahkeme vermiş olduğu kararı veya acaba vermiş olduğu karar mı, onlara söylenen karar mı o da ayrı bir konu. Bu kararı savunmak için 16 bin sayfalık bir gerekçeli karar hazırlamışlar ve yayınlandı. Ben onlara ne bileyim acıyım mı artık kelime bulamıyorum. Ama sadece şunu söylüyorum; sayın mahkeme üyeleri 16 bin sayfa değil, 116 bin sayfa gerekçeli karar da yazsanız siz o kararı savunamazsınız.”



Başbuğ: ‘Artık yeter deyin’

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder